Bize Ulaşın
Bize Ulaşın
Kullanım Koşulları
Aydınlatma Metni
Site Haritası
Pfizer Türkiye, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun onayı ve İstinye Üniversitesi iş birliği ile Klinik Araştırmalar Eğitim Programı’nı 11 Kasım’da online olarak sağlık meslek çalışanlarına yönelik gerçekleştirdi.
2000 yılından bu yana Türkiye’nin birçok farklı ilinde üniversiteler, akademisyenler ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle 30’un üzerinde eğitim programıyla 3500’e yakın araştırmacıya klinik araştırmalar eğitimi veren Pfizer Türkiye, Klinik Araştırma Eğitim Programları ve Ar-Ge iş birliği projeleriyle Türkiye’de yüksek kalite standartlarında araştırmaların yapılabilmesi ve bilim insanlarımızın uluslararası alanda en üst seviyelerde yer bulabilmesi için fırsatlar oluşturmaya devam etmeyi hedefliyor.
Türkiye’de ilaç Ar-Ge’sinin gelişmesi ve araştırmaların yaygınlaşması ve yüksek kalite standartlarına ulaşmak hedefiyle 2000 yılından bu yana Klinik Araştırmalar Eğitim Programları gerçekleştiren Pfizer Türkiye, bu yıl T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun onayı ve İstinye Üniversitesi iş birliği ile yeni bir Klinik Araştırmalar Eğitim Programını gerçekleştirdi.
Etkinlikte açılış konuşmasını yapan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş:
“İki önemli kurumun, Pfizer gibi çok köklü, topluma ve insan sağlığına hizmetleri büyük bir kurumla; Bilim, Eğitim, Kalite, Araştırma, Uluslararasılaşma ve Topluma Katkı yolunda hızla ilerleyen, sadece Bilim ve Eğitimin değil Kültürün ve Sanatın da üniversitesi olma misyonunu taşıyan İstinye Üniversitesi’nin bir arada bulunmasını önemsiyorum. 2015 yılında kurulmuş genç ama olgunlaşma yolunda hızla ilerleyen bir üniversite olarak Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Bu programlarla amacımız üniversitemizde araştırmacı potansiyelimizi artırmaktır. Gerek araştırma laboratuvarlarımız gerek hastanelerimizle bu konuda çok önemli atılımlar yapıyoruz. Bizim için eğitim, bilim, Ar-Ge, etik, kalite, yenilikçilik ve insanı odağına alan bu tür çalışmalar önemlidir” dedi.
Klinik Araştırmalarda Güvenlilik konusunda bir konuşma yapan İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Şardaş: “Klinik araştırmalarda Uluslararası Harmonizasyon Konseyi-İyi Klinik Uygulamaları ve Dünya Tıp Birliği Helsinki Bildirgesi, daima klinik araştırmaya katılan gönüllünün sağlığının, haklarının ve güvenliliğinin ön planda tutulması gerektiğini bildirmektedir. Dolayısıyla klinik araştırmalarda bireye saygı, insana fayda ve adalet en önemli temel kuralımızdır. Bu anlamda, Pfizer Türkiye iş birliği ile uluslararası yüksek kalite standartlarında klinik araştırmaların yürütülmesini destekleyen böyle bir eğitim programını düzenlemiş olmaktan dolayı çok mutluyuz.” diye belirtti.
Pfizer Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Klinik Araştırmalar Kıdemli Direktörü Dr. Gökhan Duman konuyla ilgili şunları söyledi: “İlaç Ar-Ge’si alanında öncü olan gelişmiş ülkelere baktığımızda klinik araştırmaların neredeyse toplum kültürünün bir parçası olacak kadar benimsenmiş ve artmış olduğunu görüyoruz. Dünya genelinde halen devam eden klinik araştırmaların yaklaşık yüzde 70’i ABD ve Avrupa’da yürütülüyor. 11. Kalkınma Planı kapsamında, ülkemiz ilaç endüstrisinin küresel pazardaki rekabet gücünün artırılması ve dünya ilaç değer zincirinde daha üst konuma taşınmasının temel amaç olarak benimsenmesi, ülkemizin ilaç geliştirme alanında küresel bir aktör olma arzusunun açık göstergesidir. Pfizer olarak, ülkemizde ilaç Ar-Ge’sinin gelişmesi, araştırmaların yaygınlaşması ve yüksek kalite standartlarına ulaşmamız için önümüzdeki yıllarda da bu eğitimleri düzenlemeye ve Türkiye'de bilim ortamının gelişmesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
Pfizer Türkiye ve Afrika Klinik Araştırmalar Merkez Operasyonları Direktörü Meral Duru;” Klinik araştırmalar, daha sağlıklı bir yaşamın gereği olan yeni ilaç ve tedavilerin geliştirilebilmesi için gereklidir. Klinik araştırmalar, hastalarımızın yenilikçi tedavilere ulaşabilmesinin sağlanmasında, ülkemizde bilim ortamının ilerlemesi ve bilim insanlarımızın daha fazla küresel araştırmalarda yer alarak, uluslararası ilaç Ar-Ge süreci içinde daha önemli konum kazanmalarında önemlidir.” dedi.
Pfizer Hakkında:
Pfizer, 170 yıldır “hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler” hedefiyle çalışmakta, bugünün ilaç endüstrisinde yenilikçi ve yüksek teknolojili yaklaşımlarla yeni tedavilere odaklanmaktadır. Pfizer, bir yandan dünyanın en yaygın kullanılan temel sağlık ürünlerini üretip ilaç ve aşılarıyla sağlığın korunmasına katkı sağlarken, diğer yandan geleceği şekillendirecek ve hastaların en yüksek faydayı sağlayabileceği tedaviler üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Pfizer'de kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi evrensel sağlık sorunlarına karşı tedaviler geliştirilirken, çok nadir görülen hastalıklara karşı mücadele için çalışılmaktadır. Üniversiteler, dernekler ve kamu ile yaptığı ortak çalışmalarla iş, yatırım ve inovasyon ortamına katkı sağlayan Pfizer, 1957 yılından bu yana Türkiye’de kesintisiz üretim yapan ve ülkemize yüksek teknoloji transfer eden yerli üreticidir. Yıllar içinde geliştirdiği üretim kapasitesi ve devam eden ürün transferlerinin de tamamlanması ile birlikte aşı dahil, yerli üretim ürünlerini birkaç yıl içinde hacim bazında %90’a çıkarmayı hedefliyor.