Bize Ulaşın
Bize Ulaşın
Kullanım Koşulları
Aydınlatma Metni
Site Haritası
Pfizer Türkiye, 2000 yılından bu yana 3.000’in üzerinde araştırmacıya sunduğu klinik araştırma eğitimlerinden sonuncusunu, Hacettepe Üniversitesi işbirliği ve T.C. Sağlık Bakanlığı onayıyla 26 Kasım’da düzenledi. Pfizer Türkiye, Klinik Araştırma Eğitim Programları ve Ar-Ge işbirliği projeleriyle ülkemizde uluslararası standartlarda araştırmaların yapılabilmesi ve bilim insanlarımızın uluslararası alanda en üst seviyelerde yer bulabilmesi için fırsatlar oluşturmaya devam ediyor.
Klinik Araştırma Eğitim programıyla, ülkemizde yüksek standartta klinik araştırmaların yaygınlaşması, araştırmacıların bu konudaki bilgilerinin güncellenmesi, dünyada ve Türkiye’deki son gelişmelerin paylaşılması hedeflendi. 2000 yılından bu yana Türkiye’de klinik araştırmaların gelişimi için araştırmacı eğitimleri düzenleyen Pfizer, bu programları üniversitelerin işbirliğiyle geliştirerek sürdürüyor.
Bu sene Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen Klinik Araştırma Eğitimleri, Pfizer’in Türkiye’de düzenlediği 34’üncü eğitim oldu. Eğitimlerde sağlık profesyonellerine, klinik araştırmalarda etik yaklaşımların tarihçesi, Helsinki Bildirgesi ve iyi klinik uygulamalar (İKU), metodoloji ve tasarım çalışmaları hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Ayrıca, program süresince gerçekleştirilen interaktif katılımı destekleyen iki atölye ile katılımcılar öğrendiklerini uygulama imkanı buldu. Araştırmacılara yönelik düzenlenen eğitimin sonunda, tüm modüllere katılan katılımcılar, katılım belgesi almaya hak kazandı. Hacettepe Üniversitesi Klinik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜKAM) Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, program hakkında şöyle konuştu: “Klinik araştırmalar, daha sağlıklı bir yaşamın gereği olan yeni ilaç ve tedavilerin geliştirilebilmesi için büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz ilaç Ar-Ge’si ve klinik araştırmalar alanında henüz hak ettiği düzeyde değildir. Ülkemizin klinik araştırmalar alanında dünya çapında daha rekabetçi hale gelmesi için, klinik araştırma merkezlerimiz ile klinik araştırma çalışanlarımızın sayısının ve kalitesinin hızla artması büyük önem taşımaktadır. Bu tür eğitimler ile klinik araştırma profesyonellerimizin mevcut bilgi ve deneyimlerin artırılması ve sürekli güncel tutulmasını hedeflemekteyiz.”
Pfizer Klinik Araştırmalar Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman konuyla ilgili şunları söyledi: “İlaç Ar-Ge’sinde gelişim sağlamak için klinik araştırmalar alanında Türkiye olarak küresel anlamda daha rekabetçi olmamız gerekiyor. Bugün dünyadaki toplam aktif klinik araştırmaların yüzde 50’si ABD’de, %80’i ABD ve Avrupa’da yapılırken, Türkiye’nin aldığı pay %1,4’tür. Bu alanda öncü olan ülkelere baktığımızda klinik araştırmaların neredeyse toplum kültürünün bir parçası olacak kadar benimsenmiş ve artmış olduğunu görüyoruz. Ülkemizde ilaç Ar-Ge’sinin gelişmesi ve araştırmaların yaygınlaşması için yüksek kalite standartlarına ulaşmamız çok önemli ve araştırmacı eğitimleri bu anlamda çok kritik bir boşluğu dolduruyor. Önümüzdeki yıllarda da bu eğitimleri düzenlemeye ve Türkiye'de bilim ortamının gelişmesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz”
Pfizer Bölgesel Klinik Araştırmalar Lideri Merve Yılmaz, araştırmacılara yönelik eğitimlerin, klinik araştırmalar alanında uluslararası standartlara ulaşması ve ülkemizin bölgesel bir merkez olması adına Türkiye için önemli bir adım olduğunu belirterek “İlaç Ar-Ge’si alanında dünyadaki son gelişmelere erişimin sağlanması ve bu konudaki çalışmalara katkı sunulabilmesi bakımından klinik araştırmaların önemi büyük. Klinik araştırmanın gelişmesi beraberinde ilaç keşfi ve temel bilim aşamasının da gelişmesine öncülük edecektir. Bu alanda, kazanılmış tecrübe sayesinde endüstri, kamu ve üniversite işbirliğinin önemli çıktıları olmasını bekleriz. Bu hedefe ulaşmak için yapılan bu ve benzeri eğitimlere katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
Pfizer: Daha sağlıklı bir yaşam için®
Pfizer’de bilimi ve global kaynaklarımızı yaşamın her evresinde sağlığı ve esenliği artırmak için kullanıyoruz. Beşerî ilaçların, aşıların, sağlık ürünlerinin ve biyoteknolojik ürünlerin keşfi, geliştirilmesi ve üretiminde kalite, güvenlik ve değer standartlarını belirlemek için çaba harcıyoruz. Dünya çapında çok çeşitli sağlık ürünlerinden oluşan portföyümüzde beşerî biyolojik ürünler, küçük moleküllü ilaçlar ve aşıların yanı sıra, dünyanın en çok bilinen bazı tüketici ürünleri de yer almaktadır. Pfizer çalışanları her gün gelişmiş ve gelişen pazarlar genelinde hastalıklardan koruyucu önlemleri ve zamanımızın en korkulan hastalıklarına meydan okuyan tedavileri geliştirmek için çalışmaktadır. Dünyanın önde gelen sağlık şirketi olarak sorumluluğumuz çerçevesinde, dünya genelinde güvenilir, erişilebilir sağlık hizmetlerini desteklemek ve erişimi artırmak için sağlık profesyonelleriyle, hükümetlerle ve yerel topluluklarla iş birliği yapıyoruz. Pfizer 160 yılı aşkın süredir bize güvenen herkes adına fark yaratmak için çalışmaktadır. Ülkemizde 1957 yılından bu yana faaliyet gösteren Pfizer Türkiye, Türk tıbbının hizmetine sunduğu ürünlerin yüzde 78’ini ülkemizde üretmekte ve Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerine ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Pfizer Türkiye, 2013’te hayata geçirdiği “Sen Çok Yaşa” itibar projesiyle bireylerde sağlıklı ve mutlu yaşama ve yaşlanma bilincini geliştirmeyi ve hastalık bilinçlendirme, doğru yaşam tercihleri, koruyucu önlemler gibi pek çok konuda insanların daha iyi, dolu dolu ve sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duydukları bilgiyi sunmayı hedeflemektedir.